Alsharq News الشرق نيوز
مقالات مشابهة
الشرق نيوز
تركيا
Sezer Dosyası:
Fotoğrafı Sezer Dosyasında görülen Suriye’de tutuklanan Türk Vatandaşı olan Ahmet Köse’nin
Hikayesi
Sezer Dosyasında bulunan Esat Hapishanelerindeki mağdurların fotoğrafları arasında Türk Vatandaşı
olan Ahmet Köse’nin fotoğrafı görüldü.
El-Şark Niyuz Gazetesi mağdur Ahmet Köse’nin oğlu Hüsamettin Köse ile görüştü.
Hüsamettin: Benim adım Hüsamettin Köse Türk Vatandaşıyım. Suriye devriminden önce Suriye/Şam
şehrinde yaşıyorduk. Sezer kanunu çıkması ile yeniden yayılan fotoğraflar arasında babam Ahmet
Köse’nin fotoğraflarını buldum. Bizim hikayemiz Esat Rejimi tarafından tutuklanan Suriyelilerin
hikayelerine benziyor ama bizim farkımız Türk Vatandaşı olmamız. Babamın tutuklanmasına ve
vahşice katledilmesinin sebebi Türk Vatandaşı olmasıdır. Ailem devrim başladığında Şam’da
yaşıyordu. Ben o zaman ortaokul öğrencisiydim. Amcamın ailesi ile birlikte Şam’da yaşıyorduk.
Babamla amcam Suriye’de çalışıyorlardı ve Suriye Hükümetinden alınan oturma ve çalışma izinleri
vardı. Biz Türk Vatandaşı olduğumuz için bağımsız kalıp hiçbir eyleme katılmadık (Suriyelilerin devrim
eyleminde bulunmadık veya destek göstermedik.).Ona rağmen Esat Rejimine göre bizim tek suçumuz
Türk Vatandaşı olmamız oldu.2012’de Esat Rejimi güvenlik güçlerince amcam tutuklandı. Amcam Türk
Vatandaşı olduğu için yakalandığı gün işkence ile katlediliyor. Ertesi gün bizi hastaneden arayarak
(Esat Rejiminin iddiasına göre)teröristler tarafından katledilen İlyas Köse’nin cenazesini almamızı
istediler. Babam birkaç arkadaşı ile cenazeyi teslim almaya gitti. Cenaze töreni yapmamak şartıyla
Esat Rejimi cenazeyi verdi. Onun için babamla arkadaşları cenazeyi hemen defnetmeye götürdüler.
Mezarlığa giderken Esat Rejimine ait kontrol noktası babamın Türk Vatandaşı olduğunu görünce
tutuklamaya çalıştılar. Ancak arkadaşlarının müdahalesiyle babamı bıraktılar. Defin işleminden sonra
dönüş yolunda aynı kontrol noktası ısrarla sadece ifadesini almak için tutukladılar(Kasım
2012).Babamın yerini öğrenmeye çalışmamıza rağmen hiçbir bilgi alamadık. Bizim için Şam’da kalmak
tehlikeli olduğu için annem bizi dedelerimizin ülkesine Türkiye’ye gönderdi. Annem çifte vatandaşlığı
bulunduğu için Suriye’de kalıp babamın yerini araştırmaya devam etti. Annem babamla ilgili bilgi
almaktan ümidini kesince annemde Türkiye’ye geldi. Ondan sonra Esat Rejimi evimizi mühürleyerek
el koydu. Sezer Kanunu Amerika tarafından çıktıktan sonra ve fotoğrafları yeniden yayıldıktan sonra
babamın fotoğrafını aradım. Aramalarım sonucunda babamın ölü cesedine ait fotoğrafları buldum.
Anlına 453 yazılı bir numara yapıştırmışlardı. Ondan sonra bazı arkadaşlarımın yardımıyla Sezer
Aileleri Derneğine katıldım. Katılmamın sebebi fazla bilgi edinmek ve Türk Mahkemelerinde babamı
katleden suçluların aleyhine dava açmak (Hüsamettin’in dediğine göre bizi sevdiklerimizden mahrum
ettiler.).Bu suçluları cezalandırmak için ilk adımımız oldu. Daha Türkiye Cumhuriyeti Yöneticileri ile
görüşmedim. Herkesin Esat Rejiminin hem benim hem de diğer ailelere yaptıkları zulmü görmesi için
Türk Kamuoyuna sunulmasını ve gereğinin yapılmasını arz ederim.
